22 Şubat 2012 Çarşamba

PARİS...Romantik mi?

Fotoğraf: Umut Gedik'e aittir. İzinsiz kullanılamaz!
PARİS... Gerçekten romantik bir şehir mi?
Parisssssssss.... Hani, o herkesin bayıla bayıla anlattığı, ennnn romantik günlerini ve gecelerini geçirdiğini iddia ettiği, filmlere konu olan, en çok görülmek istenen, en güzel kıyafetli kadınların yaşadığına inanılan Parisssssssss....
Kabul etmeliyim ki, ben de aynen böyle düşünüyordum. Ta ki, Paris'i görene kadar. Belki de, sorun bendedir, belki ben "romantizmin dibine vurabilme kapasite"sinden yoksunumdur. Ama benim için Paris = eziyet oldu.
Müzelerini, sanatını bir kenara bırakacak olursak (tabii ki, muhteşemler!), geri kalan Paris benim için St. Germain bölgesinden uzaklaşmaya başladığınız anda, ensenizde "gerilimin" soluğunu hissettiğiniz bir yer. Metroya inerken, her an bir kapkaç veya bıçaklanma olayına kurban gideceğinizi hissediyorsunuz. Haaa, bir şey oluyor mu, "hayır!" Kimsenin bıçaklandığını, ya da parasının çalındığını görmedim. Ama birçok kez, metroda karşımda oturan kadının aldığı uyuşturucunun etkisiyle üzerime yığılacağını, bir sonraki durakta binen adamın gırtlağıma bir şey dayayacağını hissettim. Paris'e ayak basar basmaz, bize ne olduğunu hala anlamadığımız bir şeyleri imzalatmak için yanımıza gelip duran çingelerin çantamı kaptığı gibi yok olacağını düşündüm. Gerilimli başlayan Paris tatili, bende "bitse de gitsek" isteği uyandırdı. Bir de ben o şık Parisli kadınları hiç bir yerde göremedim. Sanki, hepsi şehri terk etmiş gibiydiler.
Gitmeden önce ballandıra ballandıra bize anlatılan "Montmarte" bölgesinde, "gerçek Parisli" hayatına şahit de olamadım. Sadece, Paris standartlarına göre iyi sayılacak otelimizin kapısının önünde sabah-akşam bekleşen bayanları ve akşamları dükkanların kepenklerini aşağı indirmeye çalışan vatandaşları gördüm. Otelimizin bulunduğu ve bize şahane olduğu söylenen Montmarte bölgesinde gece saat 12'de  sokakta bekleşen kadınlar ve devriye gezen polisler dışında öyle "gerçek Parisli" falan da göremedik. Bu yüzden, her akşam Sindrella misali 12 olmadan otelimize döndük.
Paris tatili bir işkence olabilir. Yine de, herkesin Paris'i kendisine. Gidin, görün... Ama Montmarte bölgesini tercih etmeyin. St. Germain'den şaşmayın:)

Hiç yorum yok: